Osmanlı Devleti’nin büyük padişahlarından Yavuz Sultan Selim, 16. yüzyılda Antep’e gelmiş. Büyük bir tören eşliğinde karşılanan Yavuz Sultan Selim, kendisine sunulan pek çok yemek arasından Alinazik’ i fark etmiş. Selim’in, şölen eşliğinde sunulan yemeği yedikten sonra “Hangi eli nazik yaptı bunu?” diye sorması; bu lezzetin, “Alinazik” olarak isimlendirilmesine sebebiyet vermiş.
Anlatılan hikayelerden anladığımız gibi her yemeğin bir geçmişi, her sofranın da başka bir lezzeti var.
Yemek deyince hepimizin aklına farklı şeyler geliyor olabilir. Bazıları için kültür, bazıları için sohbet edilen aile ortamı, bazıları için görsel şölen, bazıları için kutlama, bazıları için ise sadece yaşamak için yapılan bir eylem.
Konu yemek olunca benim aklıma anneannemin yemek hazırlıkları geliyor. Sabah ezanı ile uyanır, namazını kılar ve mutfağa girerdi. Onun için günün ilk işi yemekleri hazırlanmaktı. Böylece “Akşam ne yiyeceğiz?” sorusunun cevabı da hazır olurdu. Ya da çat kapı bir misafir gelse hemen sofra kurulabilirdi.
Sofra etrafında toplanmanın insana iyi gelme sebebi nedir, bilir misiniz?
Bir arada olmak…Bir olmak …
Çünkü insanın doğası bir arada olmaya, birleşmeye uygundur.
Nedeni ne olursa olsun, her kim olursa olsun, unutulmayan keyifli “sofra başı” sohbetlerimiz vardı bizim. O sofranın etrafında toplanma sebebimiz gün içerisinde yaşananların hikayesini dinlemekti. Heyecan verici hikayeler anlatılır bazen de önemli kararlar paylaşılırdı o sofrada.
O yemeklerin lezzetini arttıran anneannemin yemeklerin tadı kadar hissedilen tadına doyulmaz sohbetlerdi...
İlişkilerimiz her seferinde tazelenirdi. Yanı başımızdaki kişi gerçekten yanımızdaydı. Sıkıntısını da, sevincini de hemen anlayabilirdik. Bugün hatırladıkça hala içim huzur dolar, elimde olmadan tebessüm ederim.
Anneannemin her sofrada söylediği şu cümleyi de hiç unutamam;
“Tabaklarda kimse bir şey bırakmasın, israf istemiyorum ”.
Yedirmeyi, içirmeyi, insanları bir araya toplamayı, sohbeti sever, israftan nefret ederdi.
Bugün karnı acıkan direkt mutfağa girip bir şeyler atıştırıyor. Herkes bir yerlere yetişmeye çalıştığı için yemeğin öyle usul usul pişmesini beklemeye sabrı yok.
Sofra adabı ise pek az insanın hala korumaya çalıştığı bir gelenek, bir kısmının da tatil günlerinde yaşadığı bir ayrıcalık haline gelmiş.
Şimdilerde herkesin bir elinde tabak, bir elinde telefon, yemek yiyor. Nerede? Farklı odalarda ve farklı zamanlarda. Yemeğin anlamı gitmiş sadece yemek kalmış. Başkalarının hayatlarını izlerken yenilen yemekler, yarım bırakılmış tabaklar.
Sobanın yanında kurulan sıcacık sofralar yok denecek kadar az. Soğuk telefonlarla eşlik ettiğimiz bir aktivite oldu yemek yemek.
Önce sofralar ayrıştı,
sonra sohbetler,
sonra da ilişkiler...
Kalabalık ve sıcacık sofra başı sohbetleri, yalnız başına ve ne yediği anlaşılmayan yemeklerin olduğu soğuk tabaklara, mutsuz ortamlara dönüştü ne yazık ki.
Herkesin farklı istekleri, hedefleri olunca, aynı dertle dertlenmeyince bir evde aynı sofrada birleşmek de mümkün olmuyor.
Sizin içinde de o günlerin tadı unutulmadıysa, hala tadı damağınızdaysa ne yapacağınızı artık biliyorsunuz…
Yahya Hamurcu Kaleminden…
"Her düşmüşün asıl sorusudur...
Peki nasıl değişirim, nasıl toparlanırım ?...
Bugün; yapabileceğin kadar küçük iyi işleri küçümseyip ertelemeyerek...
Bugün; yapamayacağın büyük işlerin hayalinde oyalanmayarak..."
Hadi...
30 Yorumlar
Bir olalım inşALLAH:) Teşekkürler...
YanıtlaSilAileler böyle ayrıştırıldı maalesef
YanıtlaSilYoğun oyalayıcılar
Yoğun gündemler ve mutsuz hayatlar
Oysa insan birlestikce zenginleşir
Kaleminize sağlık
Merve Aydınlar.. Azı küçümsememek.. değer bilmek.. zamanı değerli kullanmak.. birleşmek.. onun bereketini yaşamak.. ne lezzetli olur hayatlar
YanıtlaSilBu yazı beni şöyle geçmişe götürdü. Gerçekten ne kadar güzel keyf ve faydanın bir arada bulunduğu zamanlardı. Şimdiye baktığımızda ise hayatı gelişi güzel yaşayan aile olduğunu zannederken arkadaş bile olmayı beceremediğimiz ilişkiler.
YanıtlaSilBir anda olsa bizi geçmişe götürüp o günleri hatırlayıp tebbessüm ettirdiğiniz için teşekkürler.Elinize sağlık.
Aynı tastan yemek yemek meğer ne kıymetliymiş...
YanıtlaSilKaybolmaya yüz tutmuş birlikteliklere güzel bir değinme olmuş 🤗 kaleminize sağlık
YanıtlaSilO yüzden hep demişim, her sofranın annesi,her annenin sofrası olmalı.Sicak yemeğinin etrafında sıcak yuvasında aile sini koruyan Anneee
YanıtlaSilHepimizin bir olmaya, birlik olmaya çok ihtiyacı olan bu günlerde çok iyi geldi kaleminize sağlık.
YanıtlaSilYaşam stillerimiz değiştikçe sofra kültürü de kalmadı. Hızlı yaşanan hep bir yere yetişmek zorunda olduğumuz hayatta yemek ihtiyacımıza hızlı çözümler bulmak zorunda kaldık.
YanıtlaSilSahi insan nereye koşturuyor bu kadar en güzel bağlarını feda edecek kadar?
İnsanlar evi otel gibi kullanır oldular...:( ne güzel bir noktayı ele almışsınız.
YanıtlaSilGerçekten de sofra ailede ilişkiyi devam ettiren bir vesileydi. Tüketimi birlikte yapmak, insanları yakınlaştırırdı. Ne yazık ki günümüzde hep bir yetişme telaşı içinde bu da değişti... Hatırlattığınız için teşekkürler...
YanıtlaSilSıcacık sohbetlere geri dönmek için doğru adreste doğru insanlarla doğru ilime çok şükür ellerine sağlık herhangi doğru yerden emin olduğum hamlelerle karşılaşmak harika 😊😊
YanıtlaSilÖzellikle de fast food ile yemek kültürümüz elimizden gitti. Sonra da o, ALLAH ne verdiyse ile hazırlanan yemek masaları.. İnşALLAH elimizden geleni yaparız. Elinize, emeğinize sağlık.
YanıtlaSil“Önce sofralar ayrıştı,
YanıtlaSilsonra sohbetler,
sonra da ilişkiler... “ hiç bir şeyin tadı kalmadı malesef. Yemeğin tadı meyvelerin bayramların …. Malesef ama malesef …
Neyi neden kaybettiğimizi , özü gerçeği, unutulanı hatırlamak iyi geldi. Kaleminize sağlık çok güzel bir yazı olmuş 👏🏻👏🏻 🌸
Sofralar insanları birleştirirdi. Şimdi o kadar önemsemez oldu ki.. Ne alakası var denilen, bunun sevmemekle ne alakası var benim işlerim yoğun denilen, ve birleştirilemeyen sohbetler, ilişkiler ve evler...
YanıtlaSilKaleminize sağlık, geçmişi hatırlayınca bir tebessüm kapladı yüzümü bugünün gerçeğini görünce de maalesef diyebildim ancak
YanıtlaSilEn lezzetli yemekler anane yemeği:)
YanıtlaSilTeşekkürler 🍃 güzel yazı olmuş
Sıcak sofralarda sıcacık sohbetler edebilmek dileğiyle çok güzel bir yazı olmus
YanıtlaSilBirleşenlerden olabilmek dileğiyle...
YanıtlaSileve girersin miss gibi yemek kokuları kendini temizlenmiş hissedersin, iyileşmiş hissedersin ... anne yemeği gibisi yok:) restoranın bile tercih edileni ev yemekleri yapanı:)
YanıtlaSildeğerlerimizi kaybediyoruz
YanıtlaSilBir zamanlar bir evde misafir olmasa da varmış gibi insanlar birbirini sofra kurulana kadar beklerdi. Hem de ne kadar aç olursa olsun. Kaleminize sağlık☘️
YanıtlaSilElinize dilinize emeğinize sağlık çok güzel kaleme almışsınız çok şükür bizim ailede hala devam ediyor sıcacık sofra değil ama masa yemekleri
YanıtlaSilBir olabilmek. Birleşebilmek aslında ne kadar kıymetli. Başarıya giden yolda birleşen olmak. Biz kıymetli olanı kaybettik.aynı masada yemek yemek çok kıymetli…
YanıtlaSilHer şey her şeyle ilişkili. İnsanlar bozuldukça aileler bozuldu. Bununla beraber bireysellik arttı. Aynı evde yaşan farklı insanlara döndük maalesef.
YanıtlaSilMalesef gunujuzdeki çoğu aileler bu şekilde ayristirildi.Herkes aynı dertle dertlenmeyince bir evde aynı sofrada oturmak bu yoğun hayatta pek mümkün olmuyor.
YanıtlaSilayrışan ve mutsuz insanlar her yanımızda malesef
YanıtlaSilO zamanların tadı ne güzeldi. Şimdi her kes kendini düşünüyor, her kes kendi derdinde. Güzel hatırlatma oldu. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilinsan ayrıştıkça mutsuzluğu artıyor
YanıtlaSilAnnelerimizin yaptığı yemeğin lezzetlerini şimdi hayatımızda çok nadir buluyoruz.
YanıtlaSilÇünkü o yemeği yaptığında etrafında paylaşacak birilerini bulamadığında artık o yemeğin bile keyfini alamıyorsun teşekkür ederiz çok güzel bir yazıydı.