AYNANIN KARŞISINDAKİ

 


Selen yıllardır çabalıyordu. Sekiz yıl önce geçirdiği hastalıktan sonra 50 kilo almıştı. Aynalara bakamıyor, dışarıya çıkmak istemiyordu. Arkadaşlarından uzaklaşmış, içine kapanmıştı. Oysa eskiden neşeliydi; arkadaşlarıyla buluşur, sohbet ederdi.

Bu bir yolculuktu ve en yakın yol arkadaşı kendisiydi.

“İyi bir kendin olmadan yola devam edemezsin,” dedi ve yola çıktı.

 

Zayıflamak istiyordu, ama bunun için gerekenleri yapmak istemiyordu. Yemekten vazgeçmiyor, hareket etmiyordu. Sonuç alamayınca başa dönüyor, diyetisyen değiştiriyor, listeleri yeniliyordu. Ama hâlâ adım atmıyordu.

 

Sanki biri arkasından tutuyor, o ise koşmaya çalışıyordu.

 

“Hiç ilerleyemiyorum,” diyordu. 

"Bir arpa boyu bile yol alamadım.”

 

Çoğu zaman pes etmeyi düşündü. 

Ama bu şekilde yaşamak da istemiyordu.

 

Sanki dünya onunla konuşuyordu. Her şey –bir ağaç, bir hayvan, bir yabancı, bir eşya– ona toparlanması gerektiğini fısıldıyordu.

 

Henüz hedefe ulaşmasa da, gösterdiği çaba onu çoktan yola çıkarmıştı. 

 

Belki binlerce arpa boyu yürümüştü bile, farkında olmadan.

 

Çünkü insan bazen baktığını göremez. 

Aynaya baksa bile...

Karşısındaki kendisi olsa bile…

Tanıyamaz kendini.

Ama yol, tanımaya başladığın anda başlar.

Yorum Gönder

0 Yorumlar